Güneydoğu Anadolu Mısır Üreticileri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Müslümoğlu, “Bölgemizde buğday hasadı başlandı her yıl olduğu gibi bu yılda yağmurların yok denecek kader az yağması kuru tarım da olan ekinler biçerdöver girmedi sulu tarım da bir dekar da verim 450/650.kğ arasında bir rekolte izlenildi. Bölgede Ziyaretlerimde vatandaşları en büyük sıkıntısının tarım alanında yaşandığını bir kez daha gözlemledik. Üreticilerimiz zor durumda, DEDAŞ’ın uygulamaları ise adeta bir çok kırsal mahallelerde günlük 8/10 saat elektrik enerjisi kesinti yapılmaktadır. Bu durumda. 2025 yılında hala elektrik ve su problemi yaşanıyor olması kabul edilemez. Çözüm adına burada ilgililerle gerekli mercilere sesimiz doyulmasın çözüm üretilmesine kader bu sorunları çiftçimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Her zaman üreticilerimizin yayında olacağız.” dedi.
Başkan Müslümoğlu konuşmasında 2025 yıl buğday hasadının ardından ikinci ürün mısır olduğunu belirterek mısır ekimi yasağı nedeniyle çiftçilerin mağduriyet yaşadıklarını vurgulayarak, yasağın kaldırılmasını talep ettikleri ifade etti. Müslümoğlu şunları söyledi: Tarım ve Orman Bakanlığı 11 il ve bu illere bağlı 50 ilçede 2025 yılından başlamak üzere mısır ekimini yasakladı. Ankara, Aksaray, Eskişehir, Hatay, Kırşehir, Karaman, Konya, Nevşehir, Niğde, Urfa ve Mardin illerine bağlı 50 ilçede mısır ekimini yasakladı. Bakanlığın 14 Eylül 2023 tarih ve 32309 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik çerçevesinde hazırlanan düzenlemede bu yerlerde mısır ekiminin yasaklanma gerekçesi olarak “tarımsal yeraltı su kısıtı. gösteriliyor.”
“Üreticilerimiz Urfa ve Mardin’de mısır ekim yapmasa aç kalacak”
Başkan Müslümoğlu bakanlığın kararını değerlendirerek şunları vurguladı: “Üreticilerimiz Urfa ve Mardin’de mısır ekim yapmasa aç kalacak. Bu yıl alternatif ürünler olan soya ve ayçiçeği ekilsin denmiş. Ama bu ürünler burada ümit edilen şekilde verim alınmadı. Bundan önceki yıllarda çok denendi ayçiçeğinden 120-150 arası bir verim sağlandı. Söz konusu bölge çiftçisi mağdur oluyor. Soya fasulyesi hakeza bölgemizde yetişmiyor. Bizim bölgemiz mısır ürünleri yetiştirmeye elverişlidir. Her iki bölgenin çiftçileri, mısırı ikinci bir ürünü olarak ekiyor ve geçimlerini bu ürün üzerinden sağlıyorlar.
Mardin’deki sondaj kuyuları ilei lgili de verileri de paylaşan Müsloğlu, “Mardin bölgesinin sondaj kuyu sayısı 6544 kuyu derinliği.(m)145-467. Statik kuyu derinliğ.(m)52-226.olduğunu.2024 yıl devletin statik verilerinde mevcuttur. Mısır, pamuk, yonca yer fıstığı ve ayçiçeği su ihtiyaçlari bakımından aynı eş değerdedir. Mardin üreticilerin 6544 adet Sondaj kuyusu ile mısır üretim yapılmaktadır ancak mısır Ekim yasağı gerçekleşirse vatandaşlar büyük ölçüde mağdur edilecektir. Her bir kuyunun maliyet 1.5- 2.milyon TL civarında bölgede en az 270 tane mısır kurutma tesis var. Her bir tesisin maliyet 25-40 milyon TL civarında bir tutarı var. Mardin bölgesinde 10’a yakın lisanslı depolar var. Bölgede mısır üretim yapılabilmesin için yıllardır o kadar yatırımların ve alt yapısının uluşturulması varken hepsinin bir anda ellinin tersi ile kenara itmek doğru değildir. Bu kabul edilebilir durum değildir.
Müslümoğlu Türkiye’nin mısır ihtiyacının 10. milyon ton civarında olduğunu vurgulayarak “Ülke olarak üretimiz 7/8milyon ton geri kalan mısır ihtiyacını Rusya, Ukranya’dan ve farklı ülkelerden mısır İthal edilmektedir. Dış ülkelerin üreticilerine kazandırıyoruz. Kendi çiftçilerimizi kuyularına ve işletme kapılarına kilit vuruyoruz.” diye konuştu.